Dijital şiddet tanımı şu aşamaya kadar yasada tanımlanmış değil, alanyazımında ise siber zorbalık “ Bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak bir birey ya da gruba, özel ya da tüzel bir kişiliğe karşı yapılan teknik ya da ilişkisel tarzda zarar verme davranışlarının tümü ” olarak tanımlanmaktadır.Bu tanımdan anlıyoruz ki bilgi ve iletişim teknolojileri araçlarını kullanarak, sürekli olarak tekrarlanan bir şekilde yapılan zarar verme amacı ile yapılan davranış türüdür siber zorbalık. Siber zorbalık alanı bir çemberdir ve bu çemberin içinde mağdur , zorba ve zorbalığa tanık olan üçüncü kişi bulunmaktadır. Son zamanlarda bu alanda yapılan araştırmalarda zaman zaman bu rollerin değiştiği de gözlemlenmektedir. Cinsiyetçi Dijital Şiddetle Mücadele Rehberinden alınan bilgiye göre ise “ BM “Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Siber Şiddet - Dünya Geneli Acil Eylem Çağrısı” raporundaki verilere göre tüm dünyada kadınların çevrimiçi şiddete maruz kalma ihtimali erkeklere oranla 27 kat daha fazla” olduğu tespit edilmiştir. Bu durum internet de toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin söz konusu olduğunu göstermektedir.
Ayrıca araştırmalar bize çocukların , gençlerin ve daha sık kadınların siber zorbalığa maruz kaldığını göstermektedir. Peki pek çok değişkeni olan siber zorbalığa maruz kaldığınızı nasıl anlayabilirsiniz?
Örneğin , size bir kişi sürekli mesaj atıyor, sosyal medya üzerinden aşağılıyor, gözetliyor, rahatsız edici söylemlerde bulunuyor, linç ediyor ya da yakın çevreniz konumunu/yazışmalarını takip eden bir uygulama kullanıyorsa veya birileri sizi daha önce çekilmiş özel görüntülerinizi yayınlamakla tehdit ediyorsa, görüntüleriniz sizden izinsiz şekilde paylaşılıyorsa, rahatsız edici içeriklere sizinle paylaşılıyorsa vb eylemlerin tamamına yada bir kısmına maruz kaldıysanız siz siber zorbalığa uğramışsınız kabul edilir.
Peki siber zorbalığa maruz kalmanız halinde başvuracağınız hukuki çareler nelerdir?
Dijital alanda işlenen suçlar Türk Ceza Kanunu ve özel kanunlar kapsamında cezalandırılmaktadır. Ayrıca ısrarlı takip ve dijital şiddet tarafı olduğumuz İstanbul Sözleşmesi´nde de güvence altına alınmıştır. Siber zorbalığa maruz kaldığınızda şiddet içeren içeriklerin ekran fotoğrafını alıp saklamalı, savcılık makamına suç duyurusunda bulunmalısınız. Söz konusu eylem neticesinde kişi TCK ´da yer alan suç türüne ( cinsel taciz, kişinin huzur ve sükununu bozma, içeriğe göre tehdit, hakaret vb ) göre çok çeşitli suçlardan ceza alabilir. Ayrıca size şiddet uygulayan kişileri engelleyebilir, kullandığınız dijital platformların yardım ve şikayet et butonlarını kullanabilir, mümkün olan her türlü uzaklaştırma yolunu kullanabilirsiniz.
Önemli olan husus siber zorbalık eylemlerinin farkında olabilmek ve bu süreci kayıt altına alabilmek ve üçüncü kişi olarak gözlemci olduğumuz durumlarda ise siber zorbalığa maruz kalan kişilere destek olabilmektir. Çünkü pek çok araştırma göstermektedir ki özellikle çocuk yaşta kabul edilen kişilere yapılan zorbalık , sonrasında negatif etkiler meydana gelmektedir. BU BİR ŞİDDET TÜRÜDÜR VE MARUZ KALAN KİŞİNİN HAYATINI ETKİLEMEKTEDİR.
Unutmamak gerekir ki kullanıcı olduğumuz dijital platformlar pek çok bilgimizi kayıt altına almakta, veri tabanları her geçen gün değişmektedir ve dijital izlerimiz kaybolmamaktadır. Dijital şiddete maruz kaldığımız da ise yasal yollara başvuru imkanınız olduğunu bilmek ve Bilinçli , farkında bir kullanıcı olarak dijital dünyanın nimetlerinde ve kolaylaştırıcılığından faydalanmak mümkün.
Şiddetten uzak bir dünya hayali ile.
Arb. Av. Sevgi İÇKAN