- Ramazan Karahalil
Yoksul bir mahallede çocukluğunu geçiren, şans açısından hayata 1-0 geride başlayan çocuklardan biriyim. Daha doğrusu biriydim. Hani insanların hayatlarında dönüm noktaları olur ya, işte benim hayatımın dönüm noktası da TEGV oldu.
TEGV hikayem, 5. sınıfta Zeyrek Öğrenim Birimi’ne kayıt olmamla başladı. Gittiğim ilk günden beri büyüleyen bir yer oldu burası benim için. 12 renk çeşidinden başkasını bilmezken 48’li pastel boyayı gördüğüm o ilk an gibi, resim defteri sayfaları dışında başka malzemeleri de boyayabildiğim, maket yapabildiğim anlar gibi ve Düşler Atölyesinde istediğim süper karakteri canlandırabildiğim ve hayal gücümün içinde kaybolduğum anlar gibi… Okul eğitiminden bambaşka bir yerdi benim için TEGV. Her şeyi ama her şeyi severek yaptığınız, yaparken eğlendiğiniz, eğlenirken öğrendiğiniz bir yer düşünün. Hayal edebildiğiniz ve özgür olduğunuz bir yer…
Şimdi geriye baktığımda fark ettiğim bir şey var ki; gönüllü abilerimiz ve ablalarımız, nasıl yaptıklarını bilmediğim ve hala hayran olduğum bir şekilde benim hayatıma dokunmayı başarmış ve benim hayatımın, düşüncelerimin, umutlarımın,
hayal gücümün gelişmesini sağlamışlardı. Şimdi TEGV hayatımın başladığı yerde, Zeyrek’te, çocuk
gönüllüyüm. Vefa borcumu ödeyebilmek amacıyla başladığım bu gönüllülük sürecinde, çocukların öğrenirken, keşfederken,
hayal ederken, tasarlarken ve başarırken yaşadıkları mutluluğa eşlik etmek gerçekten inanılmaz güzel bir duygu.
Bir çocuğun hayatına dokunabilmeyi başarmış olan herkese sevgiyle ve teşekkürlerimle… Sizi seviyorum :)