ÇOCUKLUĞUNU TEGV’DE GEÇİRMİŞ ve UZUN YILLAR TEGV’E GÖNÜL VERMİŞ BİRİ...
Çocukluğum, masumiyetim, ilk heyecanım... TEGV ile çok küçük yaşta kesişti yolum. Bugün ayakları sapasağlam yere basan, kendini rahatça ifade edebilen biriysem bunda TEGV’in çok ama çok büyük bir desteği vardır.
Bundan on yılı aşkın sürenin öncesinin çocukları için çok önemli olmasıyla birlikte erişimi çok zor olan teknolojik aletler, TEGV sayesinde çocuklara erişim imkanı sağlanarak yüzlerce çocuğun yüzünü güldüren bir muazzam bir platform.
TEGV’e dair unutamadığım şeylerden biri de burada yaşadığım tiyatro maceramdır. Dönüp baktığımda o sahne heyecanım, provalarımız, kostümlerimiz... Her detayı ayrı güzel anılarımız... Tabii bizlere bu desteği sağlayan, bizleri cesaretlendiren gönüllü abla ve abilerimizin bizlerdeki yeri çok büyük.
Günümüze gelince; üniversitesini bitirmiş, memleketine dönmüş, aradan yıllar geçmesine rağmen TEGV’ i unutmamış ve bu yola emin adımlarla ilerleyen gönüllü bir abiyim ben de artık. Çocuklara baktıkça kendini hatırlayan ve böylelikle içindeki masumiyeti asla kaybetmeyecek birisiyim.
Önemli olan da bu ya; içindeki masumiyeti kaybetmemek. TEGV’ e en çok da bundan sebep borçluyum. Beni ben yapan değerleri bulduran, içimdeki çocuğu kaybettirmeyen, sayesinde her zaman bir yanımın küçük ve masum kalacağı ve her zaman kalbimde büyük yeri olan TEGV... İşte bu sebeple kalbimiz, her zaman çocuklarladır.
Adem Can Dervişoğlu – Giresun Öğrenim Birimi Gönüllüsü
**
ÇOCUKLAR İLK KEZ “ABLA” DEDİĞİNDE BİR HAYALİM GERÇEK OLMUŞTU
TEGV'e başladığımda daha anaokulundaydım; ama buna rağmen herhangi bir korku yaşamadım. Herkes eğleniyordu ve ben de hiç yalnızlık çekmemiştim; çünkü TEGV okuldan çok farklı bir yerdi. Hem eğlenip hem de öğreniyorduk bu benim için çok değerli bir olanaktı. TEGV kendimde fark edemediğim yeteneklerimi, farklı yönlerimi fark etme olanağını da sağladı. Güzel arkadaşlıklar ve anılar kazandım. Arkadaşlarımla hep gönüllü olma hayalleri kuruyorduk ve zamanım gelince ben de TEGV gönüllüsü oldum. İlk yaka kartımı aldığımda bana “abla” denmesi çok tarifsiz bir duyguydu…
Dijan Duru Yılmaz - İpek Kıraç Öğrenim Birimi Gönüllüsü
**
TEGV ÇOCUĞUYKEN ŞİMDİ GÖNÜLLÜ OLMAK ZAMAN YOLCULUĞUNA ÇIKMAK GİBİ
Çocukken de şimdi de TEGV'de olmak tarif edilemez bir his; sizi büyüten insanların yerinde artık siz varsınız ve siz çocukların gelişmesine katkı sağlıyorsunuz… Bu zaman yolculuğu yapıp kendi çocukluğunuzu izlemek gibi... Kendi TEGV çocuğu tecrübelerinizi kullanarak şimdi çocukların düşlerinin şekillendirilmesinde rolünüzün olması, onların gönüllü ablası olarak yüzlerindeki gülüşün sebebi olmak gerçek bir zenginlik.
İçinizdeki çocuğun hep var olması umuduyla; “Bir çocuk değişir, Türkiye gelişir”
Senem Canpolat - İpek Kıraç Öğrenim Birimi Gönüllüsü
**
İYİ Kİ BURADAYIM, İYİ Kİ GÖNÜLLÜYÜM
TEGV’e evimin yakınında çocuklar için olan bir yer varmış diyerek annem göndermişti. Önce hafta sonu da mı okula gideceğim diyerek istememiştim; ama bir kaç kez gidince TEGV’in okuldan bambaşka bir yer olduğunu, oyunlar oynadığımızı, gezilere gittiğimizi, resimler çizip, deneyler yaptığımızı görünce oradan ayrılamadım. Çocukken de gönüllülerimizi özellikle de Filiz Ablayı çok seviyordum. Ben de TEGV’de gönüllü olabilirim dedim. Bir çocuğa bir şeyler katabilmek onlarla eğlenmek onlarla öğrenmek sevinçlerine ortak olmak inanılmaz bir şey. Kendi yaşadıklarımı yaşatmak mükemmel bir his ve bu hissiyatı her yaşadığımda iyi ki diyorum; iyi ki buradayım, iyi ki gönüllüyüm.
Zehra Avlı - İpek Kıraç Öğrenim Birimi Gönüllüsü