Merhabalar, hoş geldiniz.
Burada bulunan sayın üyeler ve misafirler ve de ekranları başında takip eden üyeler, umarım gelecek yıl hep birlikte burada oluruz. Bütün bu kısıtlamalar bitmiş olur. Artık elimizdeki bütün imkânları çocuklarımız için, daha çok çocuk için kullanma şansı buluruz umarım.
Değerli Mütevellilerimiz, 2021 yılı, hatıralarda kalacak bir yıl olacaktır. Geçtiğimiz yıl çok önemli bir kilometre taşını geçtik aslında. Yeni bir boyut, yeni bir platform olarak dijital kanalımız fiili olarak uygulamaya geçti. Bir anlamda artık yeni bir TEGV var, yeni bir yüzümüz var. Bugüne kadar fiziki kapasitemizin yettiği kadar bulunduğumuz yerlerde ve Ateşböceklerimizin ulaşabildiği okullarda sınırlı sayıda çocuğa ulaşabiliyorduk. Şimdi TEGV dijital, Türkiye’nin her yerindeki çocuklara açık.
Ülkemizin neresinde olurlarsa olsunlar, çocuklarımıza eğitim desteği veren gönüllülerimiz var. Tabii ki yüz yüze eğitimin verimini tam olarak verebilmek şu an için mümkün değil. Ancak metotlar gelişiyor, teknoloji gelişiyor ve sanal ortam her geçen gün gerçeğe daha çok yaklaşıyor. Zaman içerisinde de mutlaka mükemmelleşecektir. Yüzbinlerden milyonlara geçtiğimiz zaman bambaşka bir TEGV ölçeği konuşuyor olacağız.
Sayın Mütevelliler,
Kuruluşumuz 1995, bugün 2021’i konuşuyoruz. Çok zaman geçti, az değil. Türkiye nüfusunun üçte ikisi daha doğmamıştı, öyle düşünün. Neredeyse iki neslin öğrenim süresi kadar bir zaman geçmiş oldu. Geçti ama hâlâ ülke eğitiminin hem nitelik hem de nicelik olarak yeterli seviyeye geldiğini maalesef söyleyemiyoruz. Türkiye yıllar boyunca çeşitli nedenlerle devamlılık arz eden ve tutarlı eğitim politikaları uygulayamamıştır. Bu önemli alt yapı eksikliği nedeniyle bir türlü gelişmekte olan ülkeler sınıfından/kategorisinden yukarı çıkamamıştır. Ancak bunun zamanı çoktan gelmiş vaziyette, hatta geçiyor bile. Çünkü teknolojiye hâkim, teknolojiyi üreten gelişmiş ülkeler onlara mahkûm diğer ülkeler karşısında ezici üstünlüğe sahipler ve zaman geçtikçe farkı daha da açıyorlar. Burada bir anahtar kelime, bir faktör var. O da; nitelikli insan gücü. Basit, sıradan, olağan, başkalarının yaptığı işleri taklit eden işleri yapabilmenin artık hiçbir değeri yok. İş hayatından sosyal çevremizden mesleklerin nasıl evrildiğini, nasıl uzmanlaştığını görüyoruz. Bu dönüşümü gerçekleştirebilmenin de tek bir yolu var. O da soru soran, çözüm arayan, akılcı, tarafsız düşünen ve fikrini ifade edebilen çocuklar yetiştirmektir. Nitelikli insan gücü ihtiyacı çok önemli bir ihtiyaçtır. Acil bir ihtiyaç. İş dünyasında, ekonomide, ülkenin yönetiminde kadroları layığıyla doldurabilecek genç insanlara ihtiyaç var. Başka türlüsü mümkün değil. Zaten başka sihirli formül de yok.
Bakınız bir savaş neleri ortaya çıkardı. Mesela tarımın ne kadar önemli olduğunu, havayı, suyu, toprağı kirleterek doğal kaynakları yok edersek, başımıza uzun vadede neler gelebileceğini, başkalarına nasıl çeşitli şekillerde bağımlı olduğumuzu bir kere daha göz önüne serdi. Bu zorlukları gelişmiş, güçlü, ne yaptığını bilen ve geleceğini planlayan ülkeler nispeten daha az zarar görerek atlatabileceklerdir. Bunun için de tekrar altını çizerek ifade etmek istiyorum. Donanımlı bir topluma ve iş gücüne sahip olmak gerekmektedir. Ailelerimiz, çocuklarımız, onların çocukları ancak nitelikli bir toplum içerisinde varlıklarını sürdürebileceklerdir. Yoksa büyük güçlerin çarpışmasının altında kalarak yaşam hakkımızın bile yok olma ihtimali vardır. Yani Türkçesi ya çocuklarımızı hazırlayacağız ya da çocuklarımızı hazırlayacağız.
Ülkemizin geleceğini düşünen, çocuklarımızın, torunlarımızın gelişmiş bir dünyada yaşamalarını arzu eden her kişi ve kurumdan imkânları nispetinde bizi desteklemelerini arzu ediyoruz.
Değerli Mütevelliler;
Bu konuşma fırsatını bulmuşken bambaşka bir konuya da değinmek istiyorum. Bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Bildiğiniz gibi mütevelli toplantılarında en büyük güçlüklerden biri; yeterli toplantı sayısını bulabilmektedir. Maalesef tüm sivil toplum kuruluşlarının problemi bu. Biz mütevellilerimizi elimizden geldiğince Vakfımıza yakın tutmak istiyoruz. Bilgi veriyoruz, raporlama yapıyoruz. Günün şartlarında yılda bir bile olsa bir araya gelmek zor oluyor. Biz de bir çalışma yaptık, kurucularımızı, doğrudan ya da dolaylı olarak Vakfı destekleyen üyeleri hariç tutup, 10 yıldır veya mütevelli olduğundan beri toplantılara asaleten veya vekâleten katılamayan üyelerimize mektuplar yazdık. Onlara bundan sonra hiç katılma imkânları olamayacaksa istifa etmeyi uygun görüp görmeyeceklerini sorduk. Gönderdiğimiz mektuplara, bugüne kadar 23 mütevellimizin 9’undan cevap geldi. Bir üyemiz çeşitli nedenlerle katılamadığını, bundan sonra katılacağını, diğer 8 üyemiz de bundan sonra da katılmalarının mümkün olmadığını söyleyerek istifalarını gönderdiler. Onlar için de gösterdikleri anlayış için huzurlarınızda kendilerine teşekkür etmek istedim.
Unutmadan iki teşekkür daha yapmak istiyorum. Birincisi Pera Müzesi’ne çok çok teşekkürler. Her zaman olduğu gibi bize bu salonu ve toplantı imkânını verdiler. Ayrıca mütevellimiz Mustafa Oğuz Most Productions bütün ses tesisatı, kayıtlar vs. gibi benzer masrafları da karşıladı. Ona da çok teşekkür ediyoruz.
Gönüllülerimizi, TEGV Yönetim Ekibi’ni ve çalışma arkadaşlarımızı 2021 yılını başarılı bir şekilde tamamladıkları için Yönetim Kurulumuz adına tebrik ediyorum. Bizi destekleyen kişi ve kurumlara da çocuklarımızın geleceklerine bir ışık, yüzlerinde bir gülümseme oldukları için şükranlarımızı sunuyorum. Gelecek yıl Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlayacağız. Bu fırsat ile Cumhuriyetimizin temel ilke ve değerlerini, Atatürk’ün eğitime ve bilime verdiği önemi daha yoğun ve ses getirecek programlar ile işlemeyi planlıyoruz. Değerli desteklerinize daha güçlü ihtiyacımız olacaktır. Hep birlikte nice yıllara dileklerimle saygılarımı sunuyorum.